Gece VI


27 Nisan 2009
Pazartesi

Her gün yeni yeni fikirler gelip duruyor usuma. Yeni şeyler yapmak istiyorum. Her planladığım yeni proje kısa bir süre sonra yeni projeler doğuruyor. Eski projeler de tekrar gündeme gelerek kendi yollarını çizmeye devam ediyor.
En son günü gününe gece yazılan günlüklerimi “Gece” başlığı altında yayınlamaya karar vermiştim. Her gece defterime günün getirdiklerini ve götürdüklerini düşmeye devam ediyorum. Bunun yanında her ayın sonunda yayınlayacağım “Günlükler” de “Gece”den payına düşeni alıyor.
Daha önce her gün yayınlamayı planladığım ve yayınlamaya çalıştığı “Not Defteri” projem vardır. O da tüm hızıyla, hatta rutine binmiş olmanın huzuruyla ilerliyor ve birçok kola ayrılıyor. Kırıntılar’ı, Aklımda Kalanlar’ı, Değinmeler’i doğuruyor ve Hayat Notları, Günlükler, Seyir Defteri, Okuma Defteri ve Alıştırmalar’a büyük katkı yapıyor.
Bu projeler ilerleyedursun şimdi iki yeni projeyi daha hayata geçirmeyi düşünüyorum. Tam olarak isimleri netleşmese de öncelik “Şiir Günlükleri” ve “Çizilemeyen Portreler”e verilecek. Ondan sonra da “gezi yazıları” ve “izlek” diye iki yeni projeyle, son olarak da Hikayesel Kesitler ya da Hikaye Denemeleri ortaya çıkacak. Uzun bir sürecin sonunda her bir proje kitaba evrilirse ya da her bir proje kendini yeni projelere yönlendirirse ruhum da huzura erecek.
Tabii bu kadar projenin içinde sürekli yazmayı düşünmem gerekiyor ki projeler ilerlesin. Birçok şeyi yazmayı kaçırdığımı hissediyorum ve bu da beni rahatsız ediyor, fakat bazı şeyler de bana kalsın. Böylesi daha iyi… Bana kalanlar bana enerji olurlar, diye düşünüyorum. O nedenle küçük İskender’in The God Jr kitabı hakkında Okuma Defteri’nde ve Gece’de pek bir şey yazmayacağım. Onunla ilgili yazacaklarımı Şiir Günlükleri’ne saklı tutuyorum.
Biraz gecikmeli de olsa Varlık ve Yasakmeyve’nin son sayılarını aldım. Onları incelemekle ve “Yere Düşen Dualar” ile “The God Jr”ı okumakla geçti günüm.
Sema Kaygusuz’un roman dili öykü dilinin etkisinde kalmış, fakat bu dil romana daha çok yakışmış. Yere Düşen Dualar’da okuyucuda merak uyandırmayı başarmış. Özellikle bölüm sonları diğer bölümün başını çok iyi bir şekilde bağladığı için ve çok doyurucu bir dille yazdığı için kendini okutuyor kitap. Fakat bu sefer kitabı bitirmeden çok yorum yapıp, erken bir fikre varmak istemiyorum. Bu sefer kitap bitince Okuma Defteri’ne Sema Kaygusuz, Yere Düşen Dualar ve Sandık Lekesi hakkındaki düşüncelerimi ekleyeceğim.

Tuna BAŞAR

yirmi7nisan’09gecesi karşıyaka

Yorum Gönder

0 Yorumlar