• THY’nin İstanbul-Amsterdam seferini
yapan uçağı Hollanda’da düştü: 9 ölü.
• THY yetkilileri halkı yine yanıltmayı
başardılar. Hiç ölü olmadığını söyleyerek insanları yanlış bir umuda sevk
edenler neye dayanarak kesin ifadelerle açıklama yapabiliyor.
• THY’nin terlikli genel müdürü
başbakana özenmiş: “Çok şükür kimse ölmedi!”
Çok şükür, hamdolsun gibi sözleri
ülkenin üst düzey yöneticilerinin söylemesinin anlamı nedir? Ellerinde somut
kanıtlar olmadığı için mi bu şekilde söze başlama gereği duyuyorlar?
•
Joan Miro’nun
“Femme et Oiseau Dans La Tourmente”
tablosu…
• Oktay
Akbal’dan ödünç bir cümle:
“‘Sen öldürmeyi iyi bilirsin’ diyen
adamın ülkesinde az mı yazar öldürüldü!”
• Oscar
Wilde
• Bir ülkenin başbakanı bir grup
gazeteyi işaret edip de “Bu gazeteleri almayın!” dediği zaman diğer gazeteler
bizi de almayın tarzı bir manşetle çıkıp başbakanı eleştiremiyorsa, o ülkede
demokrasiden söz edemeyiz.
• Hâlâ telefonlar dinleniyor ve medyaya
servis ediliyor. Bu nasıl bir hukuk anlayışıdır. Bugüne kadar onlarca telefon
dinlendi ve medyaya yansıdı bu konuşmalar, ama hâlâ bu konuda bir yasak yok.
Hukuk bazen yetersiz mi kalıyor?
• Yusuf
Atılgan’ın “Aylak Adam”ı
• Cevat
Çapan’dan;
“Karanlığında yolunu yitirmek istediğim
bir ormandın sen
bense nereden geldiği bilinmeyen
bir yolcu.”
• Enis
Batur’un yeni kitabı “Mekik”
Norgunk Yayınları’ndan çıkmış.
• Tutunamayanlar’dan;
“Küçük
şeylerden memnun olmasını bilmelisin. Küçük sevinçler büyük atılışlara yardım
eder.”
“İnsanlar,
yalnız kitaplarda şaşırırlar. Romancılar şaşırtır onları.”
“Kimse,
kafasındaki hayallerle kimseyi bir yere götüremez.”
“Bütün
insanlar birleşiniz ve aynı şeylere gülünüz.”
“İntihar
bir akıl hastalığıdır ve ancak bir akıl hastasının körleşmiş duyularının
sağladığı soğukkanlılıkla başarılabilir.”
• ABD Dışişleri Bakanlığı, yayınladığı
raporda Türkiye için şu ifadeyi kullanmış: “Basın kuruluşlarına da sahip olan
şirket yöneticileri hükümeti eleştirirlerse işlerini kaybedecekleri kaygısıyla
haber yapamıyorlar.”
• Başbakan her zaman yaptığı gibi yine
esip gürlemiş, adı Deniz Feneri davasına karışan arkadaşları için “kavun değil
ki dibini koklayasın!” demiş.
Kokuşmuşluk öyle bir boyutta ki kavun
gibi dibini koklamaya gerek yok, “sağlıklı” bir burun hemen bu iğrenç kokuyu
fark eder.
• Ravel’in
“Bolero”su
• Bazen durduk yerde kulağımdan bir
çınlama yükselir. Halkın deyişiyle birinin beni andığını… sürekli aklımdan
çıkmayan kişinin beni andığını düşünürüm.
Ama yanılırım!
• İzmir Büyükşehir Belediyesi, özellikle
Kordon’da ve Karşıyaka Sahil’de nostalji rüzgarı estirecek tramvay projesini
İzmir’in beş farklı bölgesinde uygulamaya geçecekmiş.
• 8. Vehbi Koç Vakfı ödülü, bu yıl
eğitim dalında Prof. Dr. Türkan Saylan’a
verilmiş.
Her yıl farklı bir dalda verilen
ödülleri yıllara göre alanlar şöyle:
2002 yılında Topkapı Sarayı Müzesi
2003 yılında Anne Çocuk Eğitim Vakfı
2004 yılında Bilkent Üniversitesi Fen
Fakültesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü
2005 yılında Fazıl Hüsnü Dağlarca
2006 yılında Nuri Okutan
2007 yılında Prof. Dr. Aziz Sancar
2008 yılında Prof. Dr. Mehmet Özdoğan
•
Okuduklarım
- Vatan, Cumhuriyet ve Milliyet
gazeteleri
- Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki Sayı:993
- Oğuz
Atay’ın “Tutunamayanlar” adlı
romanı
- Can
Yücel “Rengâhenk”
•
İzlediklerim
- Kanal D’de yayınlanan “Yaprak Dökümü”
adlı dizi
- Star TV Ana Haber Bülteni
0 Yorumlar