Not Defteri -25-


4 Mart 2009 Çarşamba – İzmir

İzmir Sanat’ta “Köşk” adlı oyunu izledim

• Nasıl bir ülkede yaşadığımızı gördükçe içim derinden sızlıyor.
“Ben yargılanmak istiyorum” deyip dokunulmazlığının kaldırılmasını isteyen bir milletvekiline “kardeşim, sen yargılanıp, kendini temize çıkaramazsın” denilerek dokunulmazlığını kaldırmayan bir meclis tarafından yönetiliyoruz.
AİHM’ye giden dava, “adil yargılanma hakkının verilmesi” yönünde sonuçlandığı halde hükümet buna da itiraz ediyor. “Yazık, çok yazık!” demekten başka bir şey gelmiyor elden.

İzmir Sanat’ta “Betül Omay Yazıcı”nın resim sergisini gezdim ve Betül Hanım’la resimleri üzerine sohbet ettim.

• Kültürpark alanı içinde yer alan “İzmir Resim ve Heykel Müzesi”ni gezdim.

Ömer Uluç’tan Nuri İyem’e, Adnan Çoker’den Bedri Rahmi’ye, İ. Balaban’dan Burhan Uygur’a onlarca ressamın onlarca resmiyle keyif dolu dakikalar geçirdim.
Bu tür müzelerde niçin resimlerin her birinin isminin de bulunduğu kısa açıklama metinleri bulunmaz ki? Her bir resmin yanında kısaca ressamı tanıtan ve resimle ilgili açıklayıcı bir pano da olmalı.
Oysaki İstanbul Modern Sanat’taki resimlerde bu tür açıklayıcı yazılar da vardı.
Müzede yer alan resimler içinde en çok Ömer Uluç’un resmini beğendim. İsimsiz bir tablo… Zaten müzede bir tane Ömer Uluç tablosu yer alıyor. Müzedeki birçok resimdeki donuk renklere nispet yapar gibi Ömer Uluç’un kullandığı canlı renkler hemen kendini belli etmeyi başarıyor.

• Burhan Uygur’un “Köşk Kapısı” adlı tablosu…


• 1 Mayıs’ın ve Nevruz’un bayram olarak kutlanması için yasa teklifinde bulunulacakmış.

• Bazı insanların zekâ seviyesini, hayata bakış açısını, mizah duygularının ve yaratıcılıklarının ne kadar gelişmemiş olduğunu gösterecek bir afiş: Son Osmanlı padişahı 1. Recep Tayyip Erdoğan.
Bu afişi yapanların bu sezonun sonuna kadar Beşiktaş’ın Çarşı grubunu yakından takip etmelerini öneririm. En azından biraz olsun yaratıcı olmayı öğrenirler belki!

Yusuf Hayaloğlu’nun “Gözleri İntihar Mavi” adlı şiir kitabı

Ahmet Kaya’nın sesinden Yusuf Hayaloğlu sözleriyle “Bir Veda Havası

• Meclis Araştırma Komisyonunun yaptığı araştırmaya göre liselerdeki öğrencilerin %15.1’i silah taşıyormuş ve silah taşıyanların yarısı da çete üyesiymiş.

Yeşilçam Ödülleri Sahiplerini bulmuş:
En İyi Film: Üç Maymun (Nuri Bilge Ceylan)
En İyi Yönetmen: Nuri Bilge Ceylan (Üç Maymun)
Turkcell İlk Film Ödülü: Sonbahar (Özcan Alper)
En İyi Kadın Oyuncu: Hatice Aslan (Üç Maymun)
En İyi Erkek Oyuncu: Onur Saylak (Sonbahar)
En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu: Yıldız Kültür (Issız Adam)
En İyi Yardımcı Erkek Oyuncu: Altan Erkekli (O… Çocukları)

• Niçin Türk sinemasına hizmet etmek amacıyla oluşturulan film ödüllerinde en iyi film ve en iyi yönetmen ödülleri aynı filme verilir? Zaten Nuri Bilge Ceylan dünya çapında tanınan bir yönetmen değil mi? Yeşilçam Ödülleri’nde en iyi film ödülünü almışken en iyi yönetmen ödülüne gerek var mıydı?

• Tunceli’de verilen seçim rüşvetini ve valinin AKP’nin adamı gibi çalıştığını uzun zamandır basın yakından takip edip, her gün bunları haber yapıyordu. Sonunda YSK da yapılan haksızlığı ortaya çıkardı ve valinin görevden alınmasını istedi. Ama sadece valinin görevden alınması yetmez. AKP’nin Tunceli’de seçime girmesi de -bu kadar şaibeden sonra- engellenmeli. Umarım bu seçimde yapılanlar tüm Türkiye’nin kulağına küpe olur. Sürekli ağızlarında dolaştırdıkları demokrasiyi ne hale getirdikleri görülür.

seyir defteri

Köşk” adlı tiyatro oyunu…

Craig Wright’ın yazıp, Zeycan Monteleone’nin Türkçe’ye çevirdiği, Tufan Karabulut’un yönetip, Özden Ayyıldız, Arda Kavaklıoğlu ve Tufan Karabulut’un oynadığı oyun.
Yıllar önce beklenmedik bir hamilelik sonucunda, 17 yaşın da verdiği telaşla, sevgilisi Kari’yi bırakıp başka bir şehirde üniversite okumaya giden Peter.
Çocuğunu aldırmak zorunda kalan ve o zor günlerde yanında olan Hans’la evlenen bir kadın: Kari.
Yıllar sonra lise mezuniyetlerinin 20. yılı kutlamalarında karşılaşan ve yılların üzerlerinde bıraktığı etkileri büyük bir pişmanlıkla yaşayan iki insanın, yılların etkisini azaltamadığı aşklarının karanlığa itilmiş yanlarını ortaya çıkaran diyaloglar eşliğinde yaşanan acıların dile gelmesi…
Peter ve Kari dışındaki bütün rolleri ve anlatıcı görevini tek kişinin üstlenmiş olmasının ve geçişlerdeki müziğin seyirciyi olumsuz etkilemesi nedeniyle seyir keyfi düşük bir oyun. Ama anlatıcının söylediklerindeki edebi tat biraz olsun seyir keyfini yükseltiyor.

• Yeni Gine Ağaç Kangurusu

• Okuduklarım

- Vatan, Hürriyet ve Haber Türk gazeteleri
- Oğuz Atay’ın “Tutunamayanlar” adlı romanı
- Can YücelRengâhenk
- Şükran KurdakulNice Kaygılardan Sonra
- Hıncal Uluç’un “Kapıyı Anahtarla Açmak” kitabı

• İzlediklerim

- Kanal D’de yayınlanan “Yaprak Dökümü” dizisi
- Star TV Ana Haber Bülteni

• Sergi

- İzmir Sanat’ta “Betül Omay Yazıcı”nın resim sergisi
- İzmir Resim ve Heykel Müzesi

• Tiyatro

- İzmir Sanat’ta “Köşk” adlı oyun

Tuna BAŞAR

Yorum Gönder

0 Yorumlar