• Eskiden kendimi kötü hissettiğimde
uyuyamazdım. Gecelerce kafama takılan düşüncelerle uğraşır dururdum. Ruhumu
huzura erdirecek noktayı bulamazdım.
Son zamanlarda ise ne zaman kendimi kötü
hissetsem uykum gelir. Sanki hemen yatıp uyumazsam yine düşünceler zihnimde
dolaşacak ve ben yine gecelerce uyuyamayacağım diye korkarım. Belki de
vücudumun kötü şeylere karşı geliştirdiği bir savunma mekanizması bu.
• 12–16 Mayıs 2009 tarihleri arasında
düzenlenecek olan II. Uluslararası
İstanbul Şiir Festivali bu yıl Çağdaş Romanya şiirine odaklanacakmış. 20
yabancı, 20 de Türk şairin katılacağı festivalde öne çıkan Türk şairler şöyle: Ataol Behramoğlu, Betül Tarıman, Egemen
Berköz, Eray Canberk, Gülten Akın, İbrahim Tenekeci, Nilay Özer, Oya Uysal,
Şeref Bilsel, Ülkü Tamer, Veysel Çolak…
•
Delaunay
“Red Eiffel Tower”
• Oktay
Rifat’tan:
Kadeh
Burası dalyan kahvesi
Ortalık süt mavisi
Apostol bu ne biçim meyhane
Tabağımda bir bulut
Kadehimde gökyüzü.
•
Rıfat Ilgaz 100 yaşında.
• Samuel
Backett’in, arşivler ve özel koleksiyonlardan, derlenen on beş binden fazla
mektubunun içinden iki bin beş yüzü yayınlanacakmış. Beş bin kadar mektubundan
da alıntı yapılacakmış. Cambridge Üniversitesi Yayınları tarafından kitap
haline getirilecek olan mektuplar dört ciltten oluşacakmış.
• Mektup-roman
Samuel
Richardson’ın
“Pamela”sı
Goethe’nin “Genç Werther’in Acıları”
Choderlos
de Laclos’nun
“Tehlikeli İlişkiler”i
Hüseyin
Rahmi Gürpınar’ın
“Mutallaka”sı
Halide
Edip Adıvar’ın
“Handan”ı
Reşat
Nuri Güntekin’in
“Bir Kadın Düşmanı”
Leyla
Erbil’in
“Mektup Aşkları”
• Anayasa değişikliğiyle, parti kapatma
davalarında, savcılar dava açmak için meclisin onayını alacaklarmış. Bu da
AKP’nin, ilerde bir gün, yine kapatma davasıyla karşı karşıya kalmaması için
şimdiden alınan bir önlem mi?
• 63.
Yunus Nadi Ödülleri sahiplerini buldu.
Roman
Ödülü:
Özcan Karabulut’un "Amida Eğer Sana Gelemezsem" adlı
yapıtıyla Hakan Yaman’ın "Fotoğraftaki Kadın" adlı yapıtları
arasında paylaştırıldı.
Öykü
Ödülü: Gönül Çolak’ın
"Komi ve Kemikler" adlı
yapıtı ile Murat Özyaşar’ın "Ayna Çarpması" adlı yapıtları
arasında paylaştırıldı.
Şiir
Ödülü: Hüseyin Atabaş’ın
"Çıplak Su" adlı yapıtı
ödüle değer bulundu
Karikatür
Ödülü: Ali Şur
ve Ahmet Ümit Akkoca arasında
paylaştırıldı.
Sosyal
Bilimler Ödülü: Rasim Dirsehan Örs’ün "Rus Basınında Türk Kurtuluş Savaşı ve Atatürk Devrimleri" adlı
yapıtı
• Cem
Akaş’ın ‘19’ adlı romanı
• Selçuk
Altun’dan Mart ayından kitap önerileri:
“Öncesi
de Kalır (Kitaplarına Giremeyen Şiirler)” Edip Cansever YKY
“12
Mart Günlükleri” Uğur Kökden YKY
“Afrika”
Levent Yılmaz Metis
“Ophelia’ya
Mektuplar” Fernando Pessoa (Çev:
Sema Rifat) Sel
“Şematizmden
Yaratıcılığa” Murat Katoğlu
Kırmızı
“Rüzgârlar
Kitabı” Pelin Batu Artshop
• Salâh
Bey Tarihi:
Ah Beyoğlu Vah Beyoğlu
Boğaziçi Şıngır Mıngır
Kahveler Kitabı
Sergüzeşt-i Nono Bey ve Elmas Boğaziçi
İstanbul-Paris
• seyir
defteri
Duvara
karşı
Biri karısından ayrılmış, alkol ve
uyuşturucu bağımlısı bir adam; diğeri ise ailesinin baskısından yılıp intihara
teşebbüs eden bir kadın… Yolları bir psikiyatri kliniğinde kesişir ve kızın,
ailesinden kurtulmak için, adama yaptığı teklif, kızın ısrarları ve adamın
kendine yeni bir hayat kurma isteğiyle gerçekleşir.
İki Türk’ün Almanya’da kendi
geleneklerine ve topluma yabancılaşıp, kendi doğrularıyla kurdukları
hayatlarında -ki bu hayatlar yıkık dökük bir binaya benziyor- duvara karşı
duruşları…
Fatih
Akın,
Almanya’da yetişen biri olarak, oradaki Türklerin durumunu beyazperdeye çok
başarılı bir şekilde yansıtmış. Türk kültürünü de, özellikle Alman seyirciler
başta olmak üzere, tüm dünyaya göstermeye çalışıyor. Türk gelenekleri, Türk
yemekleri, Türk rakısı, Türk müzikleri ve tabii ki muhteşem İstanbul manzarası…
Özellikle müzik konusunda tam anlamıyla
bir seçki sunmaya çalışmış. Türk sanat müziğinden popa, türküden arabeske
kadar… Kimi yerlerde müzikler biraz abartılı gibi gelse de genel olarak
kullanılan müzikler, verilmek istenen duyguyu iyi yansıtmış.
Bazı yerlerde de sanki Almanya’da
Türklere uygulanan kültür baskısının öcünü almaya çalışır gibi çok fazla Türk
motifleri kullanılmış filmde. Almanya’da yaşayıp, Türk kültürüne katkı yapan
bir yönetmen için de bu kadarı çok görülmesin.
Berlin’de Altın Ayı kazanan bu film
“Yaşamın Kıyısında”ki kadar derin etki bırakmamış olsa da bende, yine de Fatih
Akın gibi bir yönetmenin ileride neler yapabileceğinin ilk işaretleri bu filmde
gizliymiş gibi geliyor bana.
Özellikle Birol Ünel’in oyunculuğuna
değinmeden geçemeyeceğim. Kendi diline bile yabancılaşmış yalnız bir adamın
portresini çok başarılı bir şekilde çiziyor.
• yazarlar kitaplar
friedrich nietzsche putların batışı
sennur sezer bu resimde kimler var jorge luis borges alef attilâ ilhan ben sana
mecburum veysel çolak mürekkep zamanlar sabahattin ali kürk mantolu madonna
yaşar kemal ağrıdağı efsanesi enis batur kırkpâre ferit edgü biçimler renkler
sözcükler tezer özlü kalanlar semih gümüş puslu ada küçük İskender cangüncem
sunay akın veşaire veşaire ahmet altan içimizde bir yer bertolt brecht halkın
ekmeği ismet özel erbain enis batur için otuz kuş bakışı
•
Okuduklarım
- Vatan, Cumhuriyet ve Hürriyet
gazeteleri
- Cumhuriyet Gazetesi Kitap Eki Sayı:
1003
•
İzlediklerim
- Duvara Karşı
0 Yorumlar