Seyir Defteri IV


Güneşi Gördüm

Bu topraklar üzerinde yaşayan her insanın içini derinden yakan bir konu seçmiş bu sefer Mahsun Kırmızıgül. Beyaz Melek’le beklentilerimi çok yukarı çıkarmıştı, fakat seçtiği konu güzel olmasına rağmen, beklediğim kadar iyi bir filmle karşılaşmadım.
Tiyatro kökenli oyuncularla ve Altan Erkekli, Şerif Sezer, Erol Günaydın gibi ustalardan kurulu bir ekiple çalışması büyük bir avantaj, fakat simatografik anlamda eksiklikleri dikkat çekiyor. Sinemasal dili çok zayıf, sahne geçişleri sırıtıyor, diyaloglar sığ kalmış…
Hepimizin, her zaman kullandığı cümlelerle doluydu film. Bir de çok fazla konuda mesaj kaygısı taşımış. Doğu insanının yaşadıkları, terörün bölge halkına verdiği zarar, askerin insanlar üzerindeki etkisi, töreler, doğuda transeksüel eğilimler gösteren bir genç… Daha önce Vizontele’de de değinilen iki kardeşten birinin asker olması, diğerinin dağa çıkması gibi artık herkesin farkında olduğu ve çok sık kullanılan imgeler…
Sinemasal anlamda çok büyük bir farklılık yoktu aslında filmde. Beni etkileyen Altan Erkekli’nin oyunculuğu, Şerif Sezer’in duruşu, dedenin kör rolü ve güneşi görerek ölen Kado’nun elinde tuttuğu kurutulmuş kardelen ya da berfin çiçeği…
Film hakkında yazılacak çok şey var. Ama vasatı aşmayı başaramamış film.
Son günlerde gündeme gelen “Mahsun Kırmızıgül, Yılmaz Güney olur mu?” sorusuna da bu filmi izledikten sonra vereceğim cevap: Mahsun’un daha çok yol kat etmesi gerekiyor. Ama önceliği Yavuz Turgul sinemasını incelemeye ayırabilir

Tuna BAŞAR

Yorum Gönder

0 Yorumlar