9
Ağustos 2015 Pazar
Türk Edebiyatı’nda, özellikle de şiirde
önemli akımlar vardır: Garip, İkinci Yeni, Toplumcu Gerçekçiler, Beş Hececiler
bunlardan bazılarıdır. Bir de belli dönemlerde yazan yazarları bir araya
getiren ve yıllarla ifade edilen kuşaklar vardır: 1950 Kuşağı gibi…
Birbirinden farklı bir edebiyat anlayışına
sahip olsalar da bu kuşaklar içinde yer alan yazarlar hep birlikte anılır.
1950 Kuşağı’nda da Ferit Edgü, Erdal Öz, Onat Kutlar, Dağan Hızlan, Demir Özlü,
Adnan Özyalçıner, Orhan Duru gibi daha çok öykücülerden
oluşan yazarlar bulunur.
Bu kuşağın önemli yazarlarının ilk
kitapları da birkaç yıl önce ilk basımlarının üzerinden 50 yıl geçtiği için
özel basımlarla okur önüne yeniden çıktı. Bu kitaplardan bazıları şunlar: Onat Kutlar’ın İshak’ı, Orhan Duru’nun Bırakılmış Biri’si, Ferit Edgü’nün Kaçkınlar’ı,
Erdal Öz’ün Yorgunlar’ı, Demir Özlü’nün
Bunaltı’sı ve Adnan Özyalçıner’in Panayır’ı…
İshak’ı okumaya
başlayınca, özellikle kitabın giriş kısmında Doğan Hızlan’ın yazdığı yazının da etkisiyle 1950 Kuşağı üzerine
daha detaylı bir araştırma yapmam gerektiğini düşünmeye başladım.
İshak, Onat Kutlar’ın ilk kitabı ve ölümüne
kadar da başka bir öykü kitabı basılmamış. Ölümünden sonra ise 2009 yılında
dergilerde kalan öyküleri Karameke
adıyla bir araya getirilmiş.
Onat Kutlar İshak’la tek bir kitap ve 9
öyküyle yıllarca önemli bir öykücü olarak anılmayı başarmış ender yazarlardan.
Bu kitapta yer alan 9 öykü bizi yazarın bir zamanlar yaşadığı Gaziantep’teki kırsal
yaşama götürüyor. Daha çok anın fotoğrafını çekmeye çalışan, ölümle iç içe
öyküler okurda lezzetli bir tat bırakıyor. Yazar öykülerinde seçtiği
karakterlerle yaşlı insanları, çocukları, perişanlık içinde yaşayan kadınları,
hayvanlar getiriyor gözümüzün önüne.
Tuna
BAŞAR
0 Yorumlar