1
Ocak 2015 Cuma
2015 yılında okuduğum kitapların çok
büyük bir bölümü hakkında Okuma Günlüğü’me
yazamadım. Ama 2016 yılında bu konuda çok daha hassas davranıp okuduğum tüm
kitaplar hakkında küçük de olsa notlar düşeceğim günlüğüme.
Yeni yıla bir Enis Batur kitabıyla girdim: Hâneberduş.
Enis Batur’un Özel Ansiklopedisi’nin
sekizinci kitabı Hâneberduş. Daha önce “Kediler
Krallara Bakabilir”, “Gönderen”, “Kırkpâre”, “Kurşunkalem Portreler”, “Su,
Tüyün Üzerinde Bekler”, “Yazboz”
ve “Gövde’m” ciltleriyle okur önüne
gelmişti bu seri.
Sel Yayınları tarafından yayınlanan
kitabın arka kapağında Enis Batur kitap hakkında şu cümleleri kuruyor: “Hâneberduş, evi sırtında gezene
yakıştırılmış sıfat. Bu kitabın denemelerini farklı kentlerden, evlerden,
masalardan çekip çıkardım. Yaşarken ve yazarken, an geliyor, bütün ikâmetgâh
belgelerine sırtını çeviriyor kalem.”
Kitap dört bölümden oluşuyor. İnsan Hali, monologlar başlığını taşıyan
ilk bölümde 10 deneme yer alıyor. Bu bölümdeki özellikle polikronik ve
eksantriklik üzerine denemeler benim çok hoşuma gitti. Tekrar tekrar okudum bu
metinleri ve her seferinde bu metinlerde geçen isimleri araştırma ihtiyacı
hissettim. Enis Batur’un beni en çok etkileyen yazma özelliklerinin en başında
bu durum geliyor: okuru başka yollara iterek okuma izlekleri oluşturuyor.
Dört denemenin yer aldığı ikinci bölüm Dört Seslenme başlığını taşıyor ve bu
bölüm daha önce Kediler Krallara Bakabilir kitabında yer alan Aşk Üzerine Marazî Bir Deneme’ye
göndermeyle başlıyor. Tüh, Çüş, Oha
gibi ünlemler ve Kaynana Zırıltısı, Havalı Korna, Matkap gibi seslere değinen yazılar bulunuyor bu bölümde.
Kovadolusu adını taşıyan
üçüncü bölüm İhsan Üren’e mektupla başlıyor. Ve dört denemeyle devam ediyor. İki
bölümden oluşan “Anlatma Bana Atları”
başlıklı son denemeyle kitap sonlanıyor.
Hâneberduş
Enis
Batur
Deneme
Sel Yayınları, Birinci Baskı, Kasım
2010, 126 syf
Tuna
BAŞAR
0 Yorumlar