1
Şubat 2016
Pazartesi
Bir süredir sözlükler, ansiklopediler ve
başvuru kitapları daha fazla ilgimi çeker oldu. Bir mitoloji sözlüğünü elime
alıp saatlerce vakit geçirir oldum veya bir ansiklopedinin sayfaları arasında
kendimi kaybetmeye başladım. Sanat ve sinema üzerine yazılmış kitaplar için de
geçerli aynı durum.
Oysa eskiden daha çok roman, öykü gibi
kurgu kitaplar, edebi denemeler ve şiirlerle daha çok vakit geçirirdim. Yine bu
tür edebiyat kitapları okuma vazgeçilmezlerim ama nedenini bilmediğim bir
öğrenme açlığı da oluşmaya başladı içimde yeniden. Her geçen gün de bu açlık
artıyor…
Özellikle Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, Azra Erhat’ın Mitoloji
Sözlüğü, Resim Teksoy’un Sinema Tarihi ve Ansiklopedik Sinema Terimleri Sözlüğü, Metin Sözen ve Uğur Tanyeli’nin
hazırladığı Sanat Sözlüğü, NTV Yayınları’ndan çıkan Sanatın Yeni Tarihi ve Bilgi Küpü, İrkin Aktüze’nin hazırladığı Müziği
Okumak ve Ansiklopedik Müzik Sözlüğü,
Antal Szerb’in Dünya Yazın Tarihi, NTV Yayınları Başvuru Kitapları serisinden
çıkan Sanat, Film, Mitoloji, Mimarlık ve Dünya Tarihi kitapları, Behçet
Necatigil’in Edebiyatımızda İsimler
Sözlüğü, Vural Sözer’in
hazırladığı Müzik Terimleri Sözlüğü,
İnkılâp Görsel Rehberler’i Film, Sanat, Mitoloji ve Felsefe, Osman Korkmaz Karamanoğlu’nun
hazırladığı Ansiklopedik “İzm”ler Sözlüğü,
Alfa Yayınları’ndan çıkan Müzik Atlası,
YKY tarafından basılan Tarih Boyunca
Sanat ve Mitoloji/Hayali Dünyalara
Eksiksiz Rehber ile Gombrich’in Sanatın Öyküsü adlı başvuru kitapları
elimden düşmez oldu. Herhangi birini elime alınca uzunca bir süre o kitaptan
ayrılamıyorum ve öğrendiğim şeyler karşısında ne kadar da bilgisiz olduğumu
üzülerek fark ediyorum.
Bu tarz kitapların kütüphanemdeki
sayısını arttırmalıyım ve bir süre önce planladığım Öğrendiklerim projemi bu kitaplar eşliğinde başlatmalıyım. Her
öğrendiğim bilgiyi not alıp o konu hakkında detaylı araştırmalar yapıp sonra da
bunlar üzerinden detaylı metinler ortaya çıkarmalıyım.
1şubat’16gecesi
edirne
Tuna BAŞAR
0 Yorumlar